Edmond Halley belki de en çok Halley Kuyruklu Yıldızı’nın yörüngesini hesaplamasıyla tanınır. Ama daha çocukluğundan itibaren bilime, özellikle de matematiğe ve astronomiye büyük ilgi duyan Halley, güney yarımkürenin yıldızlarını kataloglamak için Saint Helena adasında bir gözlemevi kurdu. Burada bir Merkür geçişini gözlemledikten sonra aynı şeyin Venüs için de yapılabileceğini ve Güneş Sistemi’nin kesin büyüklüğünün belirlenebileceğini farketti. 341 güney yıldızının detaylarının bulunduğu gözlemlerini yayınlayan Halley, çağdaş yıldız haritalarına yaptığı katkılardan dolayı “güneyli Tycho” olarak anılmaya başladı.
Rüzgarlarla ilgili kullandığı semboller günümüz hava durumu haritalarında hala kullanılmakta olan, barometrik basınçla deniz seviyesinden yükseklik arasındaki ilişkiyi kuran, ilk kez Dünya’nın manyetik haritasını oluşturan, Stonehenge kalıntılarının yaşını ilk kez bilimsel olarak hesaplama girişiminde bulunan, “sabit” yıldızların düzenli hareketlerini keşfeden ve Dünya ile Güneş arasındaki mesafenin isabetli hesaplanabilmesini sağlayan bir yöntem geliştiren Halley zamanının büyük bölümünü de Ay gözlemleriyle geçiriyordu.
Kepler’in gezegen hareketleriyle ilgili yasalarının doğru olduğunu bilen Halley, bunun matematiksel formülünü ya da sebebini anlayamıyordu ve bunu Isaac Newton’a sorduğunda kendisinin sorunun cevabını daha önce bulmuş olduğunu gördü. Halley’in cesaret vererek ve kişisel maddi desteği ile Newton’un Principia Mathematica’sının yayınlanmasını sağlaması, modern bilime yaptığı belki de en büyük katkılardan biridir.
1456, 1531, 1607 ve 1682’deki kuyruklu yıldız görülmelerinin aynı cisim olduğunu söyledi ve 1758’de tekrar döneceği öngörüsünde bulundu. Kendisi bunun gerçekleştiğini görecek kadar yaşayamasa da öngörüsü doğru çıkıp kuyruklu yıldız tam söylediği tarihte döndüğünde artık Halley Kuyruklu Yıldızı olarak biliniyordu.
Edmond Halley, ikinci Kraliyet Astronomu’ydu ve adı, yörüngesini hesapladığı kuyruklu yıldız dışında Ay ve Mars’taki birer kratere de verilmiştir.