Çin’in Uzay İstasyonu 2017’de Dünya’ya Düşecek

802

Çin 8,5 tonluk uzay istasyonun kontrolünü kaybettiğine dönük spekülasyonları doğrulamış gibi görünüyor. İstasyonun 2017’de Dünya’ya düşmesi bekleniyor.

Tiangong-2 uzay laboratuarının fırlatılması sırasında konuşan yetkililere göre Tiangong-1 (Gök Sarayı) tarihsel görevini bütün yönleriyle tamamladı.

Resmi Xinhua haber ajansının haberine göre laboratuar şu anda sağlam durumda ve ortalama 370 kilometre yükseklikteki yörüngesinde dolanmaya devam ediyor. Laboratuarın 2017 sonlarında atmosfere girmesi bekleniyor.

İnsanlı Uzay Ajansı yönetici yardımcısı Wu Ping, Tiangong-2’nin tasarlanan görev süresinden iki buçuk yıl daha uzun, dört buçuk yıldır görev yaptığını belirtti.

Wu “Hesaplama ve analizlerimize göre uzay laboratuarının büyük bölümü düşüş sırasında yanacak,” dedi ve havacılık faaliyetlerini etkilemesinin ya da yerde zarara yol açmasının düşük bir olasılık olduğunu ekledi.

Wu’ya göre Çin uzay çöplerinin yönetimi konusuna oldukça önem veriyor ve uzay çöpünü azaltmaya dönük araştırma ve testler gerçekleştiriyor.

“Çin Tiangong-1’i gözlemlemeye devam edecek ve diğer cisimlerle olası çarpışmalara karşı erken uyarı oluşturacak.”

Yine Wu’ya göre gerekli olduğu takdirde Çin uzay istasyonunun Dünya’ya düşüşüne dair tahminlerini yayınlayacak.

Harvard’dan astrofizikçi Jonathan McDowell’a göre Çin istasyonun kontrolünü kaybetti ve eğer böyleyse nereye düşeceğini kestirmek mümkün değil.

McDowell Guardian’a yaptığı açıklamada “Bu şeyleri gerçekten yönlendiremezsiniz,” şeklinde konuştu. “Atmosfere girmeden birkaç gün önce, birkaç saat önce bile ne zaman aşağı geleceğini muhtemelen bilmeyeceğiz.”

Uzmanlara göre parçalar büyük ihtimalle okyanusa düşecek ama düşük de olsa yerleşim yerlerini etkileme riski bulunuyor.

yazar avatarı
Alper Gökce
Gökyüzüne, tarihe ve havacılığa tutkun. İnsanoğlu'nun, Evren denen bütün içerisinde, zaman ve mekan ile sınırlandırılmış bir parça olduğuna, ve düşüncelerimizin ve de duygularımızın geriye kalan her şeyden bağımsız olduğunu düşündüğümüz bu hayal hapishanesinden kurtulmanın sadece, sevgi çemberimizi tüm canlıları ve sahip olduğu bütün güzelliğiyle doğayı içine alacak kadar genişletmekle mümkün olabileceğine inanan.