Astronomlar Sıra Dışı Mil Benzeri Galaksileri Keşfediyor

525
 | Uzaydan Haberler
Oval dönüş yapan bir eliptik galaksi Galaksi bir mile benzer şekilde galaksinin uzun ekseni etrafında dönen yıldızlarıyla bir puroyu andırıyor Arka plandaki görüntü A Tsatsi ve meslektaşlarının bir simülasyonunun anlık bir fotoğrafı<br >Görsel J Chang PMO T Müller HdA

Galaksiler görkemli, dönen yıldız tekerleri midir? Athanasia Tsatsi (Max Planck Astronomi Enstitüsü) ve meslektaşları tarafından incelenen mil benzeri galaksilerin durumunda hayır. CALIFA taramasını kullanan astronomlar, en uzun eksenleri etrafında dönen bu ince galaksilerin düşünülenden çok daha yaygın olduğunu buldular. Yeni veriler astronomların bu sıra dışı galaksilerin, iki spiral galaksinin birleşmesinin özel bir türü olarak muhtemelen nasıl oluştuğunun bir modelini yaratmasını sağladı. Sonuçlar Astronomy & Astrophysics dergisinde yayınlandı.

Çoğu insan galaksileri düşündüğünde akıllarına evimiz, Samanyolu gibi heybetli spiral galaksiler gelir: merkez ekseni etrafında dönen bir tekerlek gibi, düz bir diskte dönen milyarlarca yıldız. Ama daha önce çok nadir olduklarına inanılan başka bir tür galaksi daha var: bir mil gibi uzun ekseni etrafında dönen, hepsi bir puro gib görünen, “oval rotatörler”.

Max Planck Astronomi Enstitüsü’nden Athanasia Tsatsi tarafından yönetilen bir grup astronom yakın zamanda bu kozmik millerle ilgili detaylı bir çalışmayı tamamladı. 600’den fazla galaksinin hız yapısını inceleyen sistematik bir çalışma olan CALIFA taramasının verilerini kullanan astronomlar, sekiz adet yeni oval rotatör galaksi keşfettiler ve bu tip galaksilerin bilinen toplam sayısını neredeyse iki katına (12’den 20’ye) çıkardılar. Kozmik miller astronomların daha önce düşündüğünden çok daha az nadir!

Verilerinin niteliği düşünüldüğünde astronomlar bu kozmik millerin nasıl var olduklarına dair makul bir açıklama sunmayı başardılar. Genel olarak galaksiler, diğer galaksilerle birleştiklerinde büyürler. Samanyolu’nun pek çok küçük galaksiyle birleşmesi, onu bugünkü gösterişli disk haline getirdi. Bir kozmik mil elde etmek için, bu animasyonda da gösterildiği gibi iki disk galaksinin doğru açılarla çarpışması gerekiyor:

Oval dönüşteki bir eliptik galaksinin oluşumu. Burada gösterilen mekanizma, Athanasia Tsatsi ve meslektaşları tarafından, CALIFA taramasıyla bu türde galaksilerle ilgili yeni yapılan keşifleri açıklamak için ortaya kondu. Oluşumda iki spiral galaksinin kutupsal birleşmesi bulunuyor. Spiral galaksilerden bir tanesi birleşme öncesinde belirgin bir uzamış yapı (teknik adıyla “çubuk”) ortaya çıkarıyor ve bu da sonuçta ortaya çıkan eliptik galaksiye puro benzeri (oval) şeklini veriyor. İkinci spiral galaksinin yıldızları, ilk yoldaşın çubuğu etrafında dönmeye başlıyorlar. Birlikte, uzun ekseni etrafında bir mil gibi dönen puro şekilli eliptik bir galaksi oluşturuyorlar. (Video: J. Chang, PMO / T. Müller, HdA)

Galaksiler kütle çekim yoluyla etkileşmeye başladığında içlerinden birisi bir çubuk, merkezine yakın uzamış bir yapı oluşturur. Bu çubuk birleşen galaksinin puro benzeri şekli olurken diğer galaksinin dönen yıldızları, genel dönme yönünde birleşen galaksiye dolarlar.

Sonuçlar yapbozun sıra dışı, ama o kadar da nadir olmayan galaksi tipi için muhtemel bir oluşum senaryosunu açıklayan ilginç bir parçası. Tsatsi’nin araştırmacılar ekibinin CALIFA verilerinde bulunan tüm bilgiyi değerlendirmesiyle sıra tekrar gözlemci astronomlarda: birleşme simülasyonları, oval rotatörlerin detaylı özellikleri için bazı ilave öngörüler sunabilir. Bu, şu anki gözlemlerle farkedilemez ama ESO’nun Şili Paranal Gözlemevi’nde bulunan 8 metrelik Çok Büyük Teleskop’undaki Çoklu Ünite Spektral Kaşifi (MUSE) gibi cihazlarla test edilebilir.

Detaylı bilgi için: A. Tsatsi et al. CALIFA reveals prolate rotation in massive early-type galaxies: A polar galaxy merger origin?, Astronomy & Astrophysics (2017). DOI: 10.1051/0004-6361/201630218
yazar avatarı
Alper Gökce
Gökyüzüne, tarihe ve havacılığa tutkun. İnsanoğlu'nun, Evren denen bütün içerisinde, zaman ve mekan ile sınırlandırılmış bir parça olduğuna, ve düşüncelerimizin ve de duygularımızın geriye kalan her şeyden bağımsız olduğunu düşündüğümüz bu hayal hapishanesinden kurtulmanın sadece, sevgi çemberimizi tüm canlıları ve sahip olduğu bütün güzelliğiyle doğayı içine alacak kadar genişletmekle mümkün olabileceğine inanan.