Özet
SETI’nin kıdemli bir astronomu dünya dışı zeki yaşamın varlığını tespit etmeye sadece birkaç on yıl kaldığına inanıyor.
Yaşam Arayışı
Dünya Dışı Zeki Yaşam Araştırma Enstitüsü (SETI – Search for Extra-Terrestrial Intelligence (SETI) Institute) yıllarını evrenimizin gizemli ve genelde açıklanamayan olayını araştırmaya ve keşfetmeye harcadı. Süregelen umudumuz, araştırmanın dışarıda aslında bir hayat olduğunu doğrulaması. Dünya Nano Fuarı‘nda verdiği bir röportajda kıdemli SETI astronomu, zeki yaşam formu arayışında ne aşamada olduğumuz konusunda konuştu. Konuşmasına iddialı bir girişle, “yirmi yıl içinde zeki yaşam formunu bulacağımıza herkesle kahve iddiasına varım” diyerek başladı.
Uzaylı yaşam hakkında bilim şu anda ne söyleyebilir diye sorulduğunda, Shostak, “Çok az, çünkü şu anda hiç bulamadık” şeklinde cevap verdi. Henüz Dünya dışı hayatı doğrulayabilmiş olmasak da, 20 yılı aşkın süredir evrende yaptığımız keşiflerimiz hiç de küçümsenecek şeyler değil. Aslında bulduklarımız oldukça önemli. Şu anda bildiğimiz ama yirmi yıl önce bilmediğimiz en önemli şey, daha keşfedilmemiş çok fazla kozmik yerleşim yeri olduğudur.
Yer’in Ötesinde Hayat
Shostak, evrenimizin henüz keşfedilmemiş bölümleri gibi yerlerde uzaylı yaşam bulma ihtimali ve doğası hakkında tartışarak devam etti: “Banyo küvetinin kenarında olabilecek türden mikrobik yaşamı bulabiliriz. Bunu çok daha erken bulabiliriz biraz daha bekleyeceğiz. Fakat bunlar olacak ve bence yaşam süremiz içerisinde gerçekleşecek.”
Shostak dünya dışı zeki yaşamı eninde sonunda bulmakta olduğu gibi aynı zamanda, görece yakın zamanda olacağından, iletişimin hayal ettiğimiz gibi sessiz olmayacağından da oldukça emin. On yıllardır bilim kurgu filmlerinin inanmamızı istediği gibi. “İletişim nasıl olur bilmem” diyor Shostak. “Yani eğer 500 ışık yılı uzaktalarsa… 500 yıl geçmişe ait bir sinyal duyacaksınız ve ‘Merhaba biz Dünyalılarız, nasıl gidiyor?‘ diye cevap verdiğinizde, sinyalin ilk çıktığı andan itibaren 1000 yıl geçmiş olacak. Eğer onlardan bir şekilde cevap alırsak. Sonuçta tam olarak bir iletişim olmayacak ama onların orada olduklarını bileceğiz.”