Patlamalar Kızıl Cücelerin Yakınındaki Gezegenlerde Yaşanabilirliği Tehdit Edebilir

608

Soğuk cüce yıldızlar şimdilerde ötegezegen avı için önemli hedefler. Örneğin TRAPPIST-1 ve LHS 1140 sistemlerinin yaşanabilir bölgelerinde gezegenlerin keşfedilmesi, kızıl cüce yıldızların, galaksimizdeki en yaygın yıldız türünün milyarlarcasının etrafında Dünya boyutunda gezegenler dönüyor olabileceğini düşündürüyor. Ama aynı bizim Güneşimiz gibi bu yıldızların da pek çoğu güçlü patlamalarla püskürebilir. Kızıl cüceler gerçekten de göründükleri kadar dostaneler mi, yoksa bu patlamalar, etrafında dönen herhangi bir gezegenin yüzeyini yaşanmaz hale mi getiriyor?

Bilim insanlarından oluşan bir ekip bu soruya yanıt bulabilmek için, NASA’nın, yıldızların patlamalardan kaynaklanan parlaklıklarındaki ani değişimleri arayan Galaksi Evrimi Kaşifi (GALEX) uzay aracının 10 yıllık morötesi gözlemlerini derinlemesine incelediler. Patlamalar, toplam enerjilerinin büyük bölümünü GALEX’in gözlem yaptığı morötesi bantlarda salarak geniş bir dalga boyu aralığı boyunca radyasyon yayınlarlar. Aynı zamanda bu patlamaların meydana geldiği kızıl cüceler, morötesinde nispeten sönüklerdir. Bu karşıtlık, GALEX’in detektörlerinin hızlı değişimlere karşı hassasiyetiyle birleştiğinde ekibin daha önce tespit edilen patlamalardan daha düşük toplam enerjili olayları incelemesine imkan verdi. Bu önemli çünkü, ayrı ayrı daha düşük enerjili ve bu nedenle yaşama karşı daha az düşman olsalar da küçük patlamalar çok daha sık olabilir zaman içerisinde üst üste eklenerek yaşanamaz bir çevre meydana getirebilirler.

Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’nden (STScI) Scott Fleming “ya gezegenler sürekli bu küçük ama yine de dikkate değer patlamalarla yıkanıyorsa?” diye soruyor. “Gittikçe artan bir etki olabilir.”

Ekip bu patlamaları tespit etmek ve isabetli şekilde ölçmek için çok kısa zaman aralıklarındaki verileri analiz etmek zorundaydı. Ekip yaklaşık yarım saat poz süreli fotoğraflardan, yalnızca saniyeler süren yıldız değişimlerini ortaya çıkarmayı başardı.

Million Concepts’in birinci yazarı Chase Million, Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’nde bulunan Mikulski Uzay Teleskopları Arşivi’nde (MAST) tutulan 100 terabayttan fazla GALEX verisini işleyen gPhoton adlı bir proje yürüttü. Ekip daha sonra yüzlerce kızıl cüce yıldızı aramak için Million ve Clara Brasseur tarafından geliştirilen özel bir yazılım kullandı ve bir düzine patlama tespit ettiler.

Million “GALEX’in hassas olmasını beklediğimiz aralığın tümünde, yalnızca birkaç saniye süren minicik patlamalardan yıldızı birkaç dakika için yüzlerce kat daha parlak yapan canavar patlamalara kadar cüce yıldız patlamaları bulduk” diyor.

GALEX’in tespit ettiği patlamalar güç olarak Güneşimizin ürettiklerine benzer. Ancak, bir gezegenin bildiğimiz anlamda yaşama uygun bir sıcaklığı sağlamak için soğuk bir kızıl cüce yıldıza çok daha yakın dönmesi gerekeceği için bu gezegenler Dünya’ya kıyasla patlamanın enerjisinin daha fazla bir bölümüne maruz kalacaktır.

Büyük patlamalar bir gezegenin atmosferini soyup çıkarabilir. Patlamaların gezegenin yüzeyine ulaşan morötesi ışığı, organizmalara zarar verebilir veya yaşamın ortaya çıkmasına engel olabilir.

Şu anda ekip üyeleri Rachel Osten ve Brasseur benzer patlamalar bulmak için hem GALEX hem de Kepler görevleriyle gözlenen yıldızları inceliyorlar. Ekip nihayetinde GALEX verileri içerisinde gizlenmiş yüz binlerce patlama bulmayı umuyor.

GALEX işbirliğinin üyesi olan Caltech araştırmacı bilim insanı Don Neill “bu sonuçlar, kozmik zaman boyunca galaksilerin evrimini incelemek üzere başlanan ve şimdilerde yakınlardaki yaşanabilir gezegenlerin incelenmesi üzerinde ciddi etkisi olan GALEX gibi bir araştırma görevinin değerini gösteriyor” diyor. “Görev ilk tasarlandığında GALEX’in ötegezegenler için kullanılabileceğini tahmin etmemiştik.”

Eninde sonunda, yakınlardaki kızıl cüce yıldızların etrafında dönen gezegenlerin atmosferlerini incelemek ve yaşam işaretleri aramak için NASA’nın 2018’de fırlatılması planlanan James Webb Uzay Teleskobu gibi yeni ve güçlü cihazlara ihtiyaç duyulacak. Ama araştırmacılar ortaya evrenle ilgili yeni sorular attıkça, geçmiş projeler ve görevlerden, MAST’ta tutulanlar gibi veri arşivleri, heyecan verici yeni bilimsel sonuçlar üretmeye devam ediyorlar.

Bu sonuçlar Amerikan Astronomi Cemiyeti’nin bir toplantısındaki basın konferansı sırasında sunuldu.

On yıldan uzun süre boyunca gökleri morötesi ışıkta taradıktan sonra 2013’te sona eren GALEX görevi Caltech’teki bilim insanları tarafından yönetilmişti.

yazar avatarı
Alper Gökce
Gökyüzüne, tarihe ve havacılığa tutkun. İnsanoğlu'nun, Evren denen bütün içerisinde, zaman ve mekan ile sınırlandırılmış bir parça olduğuna, ve düşüncelerimizin ve de duygularımızın geriye kalan her şeyden bağımsız olduğunu düşündüğümüz bu hayal hapishanesinden kurtulmanın sadece, sevgi çemberimizi tüm canlıları ve sahip olduğu bütün güzelliğiyle doğayı içine alacak kadar genişletmekle mümkün olabileceğine inanan.