Birleşik Arap Emirlikleri Mars’ta Bir Şehir Kurmak İstiyor

682

Elon Musk Mars’ta bir şehir kurmak isteyen tek kişi değil. Şimdi Birleşik Arap Emirlikleri de Kızıl Gezegen üzerinde 2117 yılında bir “mini şehir” kurmak istediğini duyurdu.

BAE başbakanı Şeyh Mohammed bin Rashid Al Maktoum ülkenin Mars planlarını Şubat 14’te bir dizi tweetle anlattı.

Bu, Dubai’nin beşinci Dünya Hükumetler Zirvesi’ne ev sahipliği yaptığı aynı haftaya denk geldi.

Aynı zamanda Mars yerleşimlerinin tasarım konseptleri gibi görünen bazı görseller de tweetleyen Şeyh Mohammed, BAE’nin gelecek nesillerin yararına olacak bir yolculuğa katılmasını beklediğini belirtti.

Diğer gezegenlere insanlar indirmek insanlık için uzun zamandan beri bir hayal. Hedefimiz BAE’nin bu hayali gerçeğe dönüştürmek konusundaki uluslararası çabanın başını çekmesi.”

Şeyh Mohammed “Mars 2117 olarak adlandırılacak olan proje uluslararası işbirliğiyle Mars’ta bir mini şehir ve toplum kurma vizyonunu bir araya getiriyor” diyor.

“Mars 2117 üniversitelerimizde büyük bir uzay bilimleri odağını da içeriyor. Genç insanlarımız arasında bir uzay öncülüğü tutkusu inşa ediyoruz.”

Eğer BAE 100 yıl içerisinde Mars’ta tam olarak işleyen bir şehre sahip olmak istiyorsa, ülkenin yeni başlayan uzay programı ve küresel imkanlar da göz önüne alındığında bunun on yıllara yayılan ve çok sayıda nesli kapsayan bir çaba olması gerekecek.

Şimdiyle 2117 arasındaki zamanda BAE, bir uluslararası araştırmacılar işbirliğiyle, Kızıl Gezegen’e daha hızlı seyahat etmenin yolunu aramaya ve bu soğuk ve kuru dünyada besin ve sığınağın ne olacağını çözmek için çalışmaya başlayacak.

Uzun süreçli proje zengin ülkeyi Mars üzerinde bir yer için rekabetin önemli aktörlerinden biri haline getirme düşüncesiyle birlikte BAE’nin uzay araştırma kapasitesini arttırmaya odaklanacak.

Bir bilim insanları ve mühendisler takımı da çalışmaları düzenleme ve Kızıl Gezegen kolonileri için bir proje tasarlamakla görevlendirilecek.

2020’de Bir Uzay Aracı Yola Çıkacak

BAE,  Mars’a bir robotik görev göndermek istediklerini 2015’te duyurduğunda Dünya  petrol zengini ülkenin gezegenimizin ötesine ulaşmaya istekli olduğunu zaten farketmişti.

BAE bilim insanları 2020 yılında gezegenin çalkantılı atmosferini haritalamak amacıyla Mars’a bir sonda fırlatacaklarını söylüyorlar.

Uzay Üssü’nün açıklamasında “Roket Dünya’dan Temmuz 2020’deki kısa bir ‘fırlatma aralığı’ sırasında gitmeli. Bunun sebebi de Dünya ve Mars’ın Güneş etrafında farklı hızlarda dönmesi ve birbirlerine en yakın oldukları noktaya yalnızca iki yılda bir geliyor olmaları” deniliyor.

“Eğer görevin herhangi bir parçası zamanında hazır olmazsa ya da son anda başarısız olursa ikinci bir şans olmayabilir.”

Bu insansız uzay aracı, Hope, Kızıl Gezegen’e 2020’de uçacak ve 2021’de yörüngeye girecek.

Hope sondası Kızıl Gezegen üzerinde yaklaşık 22,000 kilometrede dönecek.

Arap ülkesi uzay ajansını yalnızca 2014’te kurdu ancak hükümet şimdiden çöl kumları üzerinde Mohammed Bin Rashid Uzay Üssü’nü yükseltmek için milyonlarca dolar harcamış durumda.

Var olduğu üç yılda yeni doğmuş bu ajans uzay yolculuğu yapan ABD, Rusya ve Çin gibi diğer ülkelerle çeşitli resmi anlaşmalar yaptı.

Mars’a Gitmek Kolay Değil

Musk’ın SpaceX’i de Mars’ta bir şehir yaratmak üzerine çalışıyor ancak şirketin zaman çizelgesi henüz tam olarak belli değil.

Musk, SpaceX’in Mars’a ilk insanları 2024’te götürmek için uğraştığını söylüyor. Bu da NASA’nın Mars civarına ilk insanlı görevini yapmayı beklediği tarihten yaklaşık on yıl daha öncesi.

Şirketin şehri gerçekten yaratmaya dair 2060’larda bir zamanı hedefleyen programı ise henüz biraz belirsiz durumda.

Ancak ne SpaceX ne de BAE Mars’a tek başlarına gidemezler.

Her ikisi de zaman dilimleri içerisinde Mars üzerinde bir şehri gerçekliğe dönüştürmek için uluslararası ve özel bazı partnerlere ihtiyaç duyuyorlar.

BAE ve şirketin Mars planlarında işbirliği yapıp yapmayacakları belli değil ancak Musk daha önce görev için kamu ve özel ortaklıklara açık olduğunu belirtmişti.

yazar avatarı
Alper Gökce
Gökyüzüne, tarihe ve havacılığa tutkun. İnsanoğlu'nun, Evren denen bütün içerisinde, zaman ve mekan ile sınırlandırılmış bir parça olduğuna, ve düşüncelerimizin ve de duygularımızın geriye kalan her şeyden bağımsız olduğunu düşündüğümüz bu hayal hapishanesinden kurtulmanın sadece, sevgi çemberimizi tüm canlıları ve sahip olduğu bütün güzelliğiyle doğayı içine alacak kadar genişletmekle mümkün olabileceğine inanan.