Bilim İnsanları ve Mühendisler Orion Radyasyon Korunma Planını Deniyor

1204

Astronotlar Orion’un içinde, Dünya’dan çok uzaklarda derin uzaya doğru seyahat ederken, insanlığın sınırlarını genişletecekler ve keşfin sınırlarını büyütecekler. Uzay aracı her ne kadar seyahatleri süresince mürettebatı güvende tutacak sistemler ve malzemelerle tasarlanmış olsa da Dünya’nın manyetosferinin korumasından çıkmak, astronotları uzayın radyasyon ortamına maruz kılıyor ve Johnson Uzay Üssü’ndeki bilim insanları ve mühendisler buna karşı çözümler geliştirmek için sıkı bir çalışma yürütüyorlar.

Mühendisler temsili bir Orion içerisinde uzaydaki radyason vakaları sırasında astronotları korumak için kullanılacak prosedürleri test ettiler. (Görsel: NASA) | Uzaydan Haberler
Mühendisler temsili bir Orion içerisinde uzaydaki radyason vakaları sırasında astronotları korumak için kullanılacak prosedürleri test ettiler Görsel NASA

NASA astronotları radyasyona karşı korumak ve maruz kalma sürelerini azaltmak için çalışıyor çünkü kronik etkiler, örneğin artan kanser riskini de içeriyor olabilir. Ekip, Orion’daki riskleri azaltmak adına mürettebatı korumak için uzay aracının içerisindeki kütleyi kullanacak bir yol geliştiriyor. Yakın zamanda astronotları mümkün olduğunca kısa sürede korumalı çevreye alacak prosedürleri test eden denemeler gerçekleştirdiler.

Orion’un radyasyon sistemi yöneticisi Kerry Lee “hedefimiz astronotlar üzerindeki radyasyon maruziyeti riskini azaltmak” diyor. “Görev sırasında ya da döndükten hemen sonra radyasyonun akut etkilerini görmeniz pek olası değil ama biz daha çok uzun vadedeki etkileri için endişeleniyoruz. Çalışmalarımız aracın ağırlığını arttırmadan radyasyondan kaynaklanan riskleri azaltmayı hedefliyor.”

Orion’da, Hibrid Elektronik Radyasyon Denetçisi (HERA) adı verilen ve araçla bütünleşik bir radyasyon algılama cihazı bulunacak ve bir radyasyon vakası, örneğin bir güneş patlaması, durumunda mürettebatın saklanması gerekirse uyarı oluşturacak.  Astronotlar kendilerini korumak için, mürettebat modülünün büyük oranda yolculuk boyunca ihtiyaç duyacakları malzemeler için ayrılan merkez bölümüne geçecekler ve araçtaki istif çantalarını kullanarak bir sığınak yaratacaklar. Bu yöntem mürettebatı, onları doğrudan çevreleyen kütleyi arttırarak ve dolayısıyla güneş parçacıklarının geçmesi gereken daha kalın bir ortam yaratarak koruyor ve aynı zamanda mürettebat modülünün ağırlığını arttırmıyor.

Mürettebat derin uzay görevlerinde daha kalın bir sığınak oluşturmak için Orion | Uzaydan Haberler'da bulunan istif çantalarını kullanacak. (Görsel: NASA)
Mürettebat derin uzay görevlerinde daha kalın bir sığınak oluşturmak için Orionda bulunan istif çantalarını kullanacak Görsel NASA

Uyarı verilirse mürettebat sığınağı bir saat içerisinde hazırlar ve bazı durumlarda 24 saat kadar bunun içerisinde kalmaları gerekebilir. İçerisinde ikmal malzemeleri, yiyecek ve su bulunan istif çantalarını Orion’un koltukları ile kombine şekilde kullanmak, astronotların aracın daha az radyasyon engelleyici maddelerden yapılan bölümlerine daha kalın çantaları yerleştirmesini sağlayacak. Örneğin; Orion’un ısı kalkanı ve servis modülünün bulunduğu tabanı diğer bölgelere göre daha çok koruma sağlayabilir ve istif çantaları uzay aracının daha korumasız iç bölgelerindeki alanlarda kullanılabilir.

Orion sağlık ve tıbbi teknik yönetiminden Jessica Vos’a göre “denemenin büyük parçalarından birisi de mürettebatın ne kadar koordine çalışabileceğini değerlendirmekti.”

Deneme aynı zamanda istif çantalarını bağlama yollarının, sığınağa hava sağlayacak boru sisteminin nerede bulunacağının ve sığınağa girip çıkmak için en iyi yolların değerlendirmesini de içeriyordu. NASA sonuçları değerlendirdikten sonra prosedürleri geliştirmeye ve ek denemeler yürütmeye devam edecek.

Orion Mars’a yolculuk görevleri kapsamında NASA’nın güçlü Space Launch System roketiyle fırlatılacak. İlk görevi, Keşif Görevi-1, 2018’in sonlarında Ay’ın yaklaşık 60,000 km ötesine insansız bir Orion gönderecek.

yazar avatarı
Alper Gökce
Gökyüzüne, tarihe ve havacılığa tutkun. İnsanoğlu'nun, Evren denen bütün içerisinde, zaman ve mekan ile sınırlandırılmış bir parça olduğuna, ve düşüncelerimizin ve de duygularımızın geriye kalan her şeyden bağımsız olduğunu düşündüğümüz bu hayal hapishanesinden kurtulmanın sadece, sevgi çemberimizi tüm canlıları ve sahip olduğu bütün güzelliğiyle doğayı içine alacak kadar genişletmekle mümkün olabileceğine inanan.