NASA tarafından yapılan yazılı açıklamada, Hubble Uzay Teleskopu’nu kullanan astronomların, Jüpiter’in uydusu Europa’nın yüzeyinde su buharından oluşan sütunlar olduğu düşünülen görüntüler elde ettiği söylendi. Daha sonra gerçekleştirilen telekonferansta ise gazetecilerin soruları yanıtlandı. Bu keşif, buzlu uydunun yüksek irtifa su buharı sütunları oluşturduğunu düşündüren diğer Hubble gözlemlerini destekler nitelikte.
Gözlemle birlikte, Europa’ya gerçekleştirilecek görevlerde uydunun okyanusundan örnek almak için kilometrelerce buzu delmeye gerek kalmayacağı ihtimali kuvvetlendi.
NASA’nın Bilim Görevi Direktörlüğü yöneticisi Geoff Yoder’e göre Europa’nın okyanusu, Güneş Sistemi içerisinde yaşamı destekleme ihtimali bulunan yerler içinde en umut verici olanlardan birisi. Çok sayıda astrobiyolog da benzer bir görüşü paylaşıyor. Yoder “Bu gaz sütunları, eğer gerçekten varlarsa, Europa’nın yeraltını örneklemek için başka bir yol sağlayabilir,” diyor.
Daha önce bu gaz sütunlarının 200 kilometre kadar yükseldikleri ve Europa’nın yüzeyine tekrar yağmur şeklinde madde yağdırdıkları düşünülüyordu. 3,100 kilometre genişliğindeki Europa, Dünya okyanuslarının iki katı miktarda su bulunduran devasa bir küresel okyanusa sahip ama bu okyanus bilinmeyen bir kalınlığa sahip, ekstrem şekilde soğuk ve sert bir buz tabakası tarafından örtülmüş durumda. Gaz sütunları, buza inmek ya da delmek zorunluluğu kalmadan yüzeyin altından örnek toplamak için cezbedici bir fırsat sunuyor.
Uzay Teleskobu Bilim Enstitüsü’nden (STScI) William Sparks tarafından yönetilen ekip, Jüpiter’in önünden geçerken Europa’nın halesini izlediği sırada bu parmağa benzeyen izdüşümleri gözledi.
Ekibin gözlem tasarısının asıl hedefi Europa’nın ince, geniş bir atmosfere ya da eksozfere sahip olup olmadığını belirlemekti. Diğer yıldızların yörüngelerinde bulunan gezegenlerin etrafındaki atmosferleri tespit eden aynı yöntemi kullanan ekip, eğer Europa’nın yüzeyinden yükselen su buharı mevcutsa, bu gözlemin bunu görmek için mükemmel bir yol olduğunu fark etti.
Sparks; “Bir ötegezegenin atmosferi arkasındaki yıldızın ışığının bir kısmını engeller,” diye açıklıyor. “ Eğer Europa’nın etrafında ince bir atmosfer varsa, Jüpiter’den gelen ışığın bir kısmını engelleme potansiyeli var. Jüpiter’in düz yüzünün önünden geçtiği sırada Europa’nın halesinin etrafındaki soğrulma özelliklerini arıyorduk.”
Sonuçlar daha önceki bulgularla uyuşuyor
Ekip 15 aylık bir sürede gerçekleşen 10 ayrı vakada Europa’nın Jüpiter’in önünden geçişini gözlemledi ve bu vakalardan üçünde fışkıran gaz sütunları olabilecek şeyleri gördüler.
Bu çalışma Europa’daki su sütunlarına dair kanıtları destekliyor. SwRI’dan Lorenz Roth tarafından yönetilen bir ekip 2012 yılında Europa’nın soğuk güney kutup bölgesinden fışkıran ve uzaya doğru 160 kilometreden fazla yükselen su buharının kanıtlarını tespit etmişti. Her iki ekip de Hubble Uzay Teleskopu’nun Görüntüleme Tayfçekeri cihazını kullansa da, aynı sonuca ulaşmak için tamamen farklı metodlar kullandılar.
“Bu soğrulma özelliklerini oluşturmak için gerekli madde miktarını tamamen farklı bir yolla hesapladığımızda, Roth ve ekibinin bulduğuna çok yakın oluyor,” diyor Sparks. “Kütle tahminleri benzer, gaz sütunlarının yüksekliğine dair tahminler benzer. Bizim gördüğümüz iki sütun adayının enlemleri onların eski çalışmalarındaki bulgulara uyuyor.”
Ama şu ana kadar kendi bağımsız yöntemlerini kullanan iki ekip gaz sütunlarını aynı anda tespit edemediler. Bu nedenle gözlemler sütunların çok değişken olabileceğini yani kısa bir süre için düzensiz olarak fışkırdıkları ve kaybolduklarını düşündürüyor. Örneğin; Sparks’ın ekibinin tespitlerinden birisinin gerçekleştiği aynı hafta içinde Roth’un ekibinin gözleminde herhangi bir sütun tespit edilemedi.
Eğer doğrulanırsa, Europa Güneş Sistemi içerisinde su buharı sütunlarına sahip olduğu bilinen ikinci uydu olacak. 2005 yılında Cassini yörünge sondası Satürn’ün uydusu Enceladus’un yüzeyinden püsküren su buharı ve toz jetleri tespit etmişti.
Bilim insanları Europa’daki tahliye ya da gaz sütunu faaliyetini doğrulamak için 2018 yılında fırlatılması planlanan James Webb Uzay Teleskopu’nun kızılötesi bakışını kullanabilirler. NASA’da gaz sütunlarının varlığını doğrulayacak ve yakın geçişler sırasında yakın mesafeden bunları inceleyecek bir Europa görevi oluşturuluyor.
ESA ve Roskosmos tarafında ortak geliştirilen Laplace-P projesinin ilk hedefi de yine Europa’ya inmek ve okyanustan örnek almaktı ama uydunun zorlu radyasyon koşulları nedeniyle hedef Ganymede olarak değiştirilmişti.
Sparks ve meslektaşlarının çalışması Astrophysical Journal’ın 29 Eylül tarihli sayısında yayınlanacak.