Bir illüstrasyon olan bu resimde görülen NASA’nın NanoSail-D uzay aracı çok çok ince ve 10 metrekarelik yüzey alanına sahip yelkenlerini 20 Ocak 2011 tarihinde sonunda açmış ve Dünya’nın alçak yörüngesinde bulunan ilk güneş yelkenlisi olmuştu.
Fantastik bir bilim kurgu şeysiymiş gibi görünen uzaydaki yelkenli fikrinin temelleri ise aslında 400 yıl önceye taa kuyruklu yıldızların kuyruğunun Güneş rüzgarlarının etkisiyle oluştuğunu gözlemleyen Johannes Kepler’e kadar uzanıyor.
En nihayetinde NanoSail-D ya da Japon Gezegenlerarası uzay aracı IKAROS gibi modern güneş yelkenli tasarımlarının yolculuklarında enerji kaynağı olarak az ama sürekli bir itiş kaynağı olan güneş ışıklarını kullanması planlanıyor.
Bundan sonrası yazar yorumu okumayabilirsiniz.
Uzayla alakalı ve başında Nano yazısı olunca nasıl büyük de bir icatmış gibi görünüyor öyle değil mi? Bir de Amerikalı ve Japon bilim adamları yapınca da ne kadar üper süper teknoloji gibi duruyor, halbu ki işin mantığı en azından bana ortaokul zamanlarımda yaptığım bir deneyi hatırlatıyor. Deney şöyleydi;
Bir tarafı siyah ve diğer tarafı beyaz olan kağıtlardan dört kanatlı bir pervane yapılır yere dik bir şekilde konulur (anlatamadıysam döner kapıları düşünün onun gibi) ve kağıdın yüzeyine ışık verilir.
Ta taaa sonuç; ışık sayesinde dönen bir pervane.-ışık enerjisi harekete dönüştü. Bu kadar basit.
Peki soru şu, 400 yıl önce Keplerin anladığı şeyi 2000’li yıllarda ben ne halta yarar ya bu deyip iplemedim, ya da bu fikir neden hiçbirimizin aklına gelmedi.
Son olarak uzay yelkenlileriyle en yakın yıldıza gitme fikrinden de haberiniz vardır eminim, yoksa dahi İnternet sitemizdeki makaleden bilgi edinebilirsiniz.
Görsel: NASA
Hazırlayan: Çağlar