Curiosity Mars’tan Yeni Fotoğraflar Yolladı

823

Şu an Sharp Dağı’nın yamaçlarındaki “Murray Buttes” bölgesini araştırmakta olan NASA’nın Curiosity Mars gezgininin yolladığı yeni renkli görsellerle birlikte, Mars’ın katmanlı jeolojik geçmişi detaylı olarak ortaya çıktı.

Curiosity, fotoğrafları 8 Eylül’de taşıdığı Mast Kamerası (MastCam) ile çekti. Gezgini yöneten ekip ise yakın gelecekte bu bölgede çekilen fotoğraflardan oluşan çok sayıda renkli mozaiği birleştirmeyi planlıyor.

Geçmişe Işık Tutacak

Yüzeyden yükselen Mars tepeleri ve ovaları, Sharp dağı oluştuktan sonra rüzgarların biriktirdiği kadim kumtaşlarının aşınmış kalıntıları.

“Bu tepeleri yakından incelemek bize oluşmuş ve sonra gömülmüş, yeraltı suları tarafından kimyasal olarak değiştirilmiş, tekrar ortaya çıkarak aşınarak bugün gördüğümüz manzarayı meydana getiren eski kum tepeleri hakkında daha iyi bilgiler sağladı” diyor JPL’den Curiosity Projesi bilim insanı Ashwin Vasavada.

Yeni görseller Curiosity’nin bir aydan uzun süredir dolaşmakta olduğu Murray Buttes’taki son durağını gösteriyor. Bu hafta itibarıyla, Curiosity son tepenin tabanına ilerleyerek güneye doğru bu tepelerden ayrıldı. 9 Eylül’de bu bölgede son sondaj görevine başladı. Sondaj tamamlandıktan sonra Curiosity daha güneye ve Sharp Dağı’nın yukarılarına doğru ilerleyecek ve bu muhteşem oluşumları geride bırakacak.

Curiosity 2012 yılında Sharp Dağı’nın yakınlarına inmişti. Çevredeki düzlüklerde, eğer Mars’ta canlılık var olduysa kadim Mars göllerinin mikroplar için elverişli şartlar sağladığına dair kanıtlar bulduktan sonra, 2014 yılında dağın eteklerine ulaştı. Sharp Dağı’nın yamaçlarını oluşturan kayalık katmanlar, milyarlarca yıl önce göllerin içerisinde çökelti şeklinde meydana geldiler.

Curiosity Sharp Dağı’nda, görevin önceki bulgularıyla ortaya çıkan yaşama uygun eski koşulların ne zaman ve nasıl daha kuru ve yaşam için daha elverişsiz bir hale geldiğini araştırıyor.

Kaynaklar:

NASA MSL

yazar avatarı
Alper Gökce
Gökyüzüne, tarihe ve havacılığa tutkun. İnsanoğlu'nun, Evren denen bütün içerisinde, zaman ve mekan ile sınırlandırılmış bir parça olduğuna, ve düşüncelerimizin ve de duygularımızın geriye kalan her şeyden bağımsız olduğunu düşündüğümüz bu hayal hapishanesinden kurtulmanın sadece, sevgi çemberimizi tüm canlıları ve sahip olduğu bütün güzelliğiyle doğayı içine alacak kadar genişletmekle mümkün olabileceğine inanan.