Uzaylıları Yine Bulamadık

687

Boşuna Heyecanlanmış Olabiliriz

Geçtiğimiz Ağustos ayının sonlarında, Dünya dışı medeniyetlerin işareti olabileceği ihtimalinin ortaya çıkmasıyla medyada çokça yer verilen ve heyecan yaratan sinyalin aslında Dünya’dan gelmiş bir sinyal olabileceği ortaya çıktı. Rus Bilimler Akademisi’nden yapılan son açıklamaya göre sinyali yakalayan Ratan-600 radyo teleskopu çok düşük frekans aralıklarındaki sinyalleri de yakalayabiliyor. Bununla birlikte sinyalin bir askeri iletişim ya da casusluk uydusundan alınmış olma ihtimali kuvvetlendi.

684433
Ratan-600 radyo teleskopu. (Fotoğraf: SAO RAS)

Ne olmuştu?

160828-ratan-telescope-2
Ratan-600 radyo teleskopu. (Fotoğraf: SAO RAS)

Kafkasya dağlarında, SETI projesi kapsamında uzayın derinliklerini tarayan Ratan-600 radyo teleskopu geçen sene Mayıs ayında, 95 ışık yılı uzaklıkta, Herkül Takımyıldızı’nda HD 164595 adlı yıldızın bulunduğu bölgeden kaynaklandığı tahmin edilen bir sinyal yakaladı.

2.7 cm dalga boyuna ve 11 Ghz kuvvete sahip sinyal üzerindeki çalışmalar ve spekülasyonlar arttıkça, ikinci bir wow! sinyali olabileceği şeklindeki yorumlar da çoğaldı. Konu üzerine çalışan SETI uzmanı astronom Seth Shostak, bu güçte bir sinyalin Dünya’ya gönderilmesi için 50 trilyon watt’lık bir güç kaynağının gerekli olduğunu söylüyor. Bu miktar şu anda bütün insanlığın kullandığından biraz daha fazla. Yine Shostak’a göre, eğer sinyal bütün yönlenlerde yayınlanmışsa gereken güç çok daha fazla olacak.

centauri-dreams-hd164595-signal-maccone-panov-et-al
HD 164595 yıldızından gelen sinyalin grafiği. (C.Maccone et al)

Sinyal üzerine çalışan astronomların hiçbirisi bunun gerçekten de dünya dışı bir medeniyetin işareti olabileceğine ihtimal vermedi ama yine de tüm olasılıkları değerlendirmekten geri durmadılar. Onlara göre bu güçte bir sinyali bu mesafelere yayınlayabilecek bir tür, medeniyetlerin teknolojik gelişmişliklerini sınıflayan Kardaşev skalasında 2. tip bir medeniyet olabilirdi. Yani bir gün karşınıza çıkarlarsa “barışçıl ve iyi niyetli” olmalarını umacağınız türden canlılar.

Herkesi Heyecanlandırmadı

Sinyali inceleyen bütün uzmanlar aynı derecede heyecan duymadı. Sinyali keşfeden Rus astronomlar, onlarla birlikte İtalyan astronom Claudio Maccone ya da METI‘nin başkanı Dougles Vakoch gibi bazıları keşifle birlikte oldukça heyecanlanmış olsalar da, bu tür “yanlış alarm”lara daha alışkın olan SETI uzmanları konuya temkinli yaklaştılar.

allen-telescope-array-ata-seti-institute
Allen teleskop dizisi, California. (Görsel: SETI Institute)

SETI bünyesinde görev yapan astronom Eric Korpela, ” Pek etkilendiğimi söyleyemem. Yıldızın önünden geçen 39 taramadan yalnızca bir tanesinde “gürültü”den biraz daha kuvvetli, yayın olarak nitelenmesi biraz zor bir sinyal yakalandı. Sinyali alanlar geniş bant ölçümleri yaptıkları için ‘sinyal’i kısa süreli doğal radyo dalgalarından (yıldız parlaması, aktif galaksi çekirdeği, mikrolens etkisi) ayıracak bir özellik yok. Sinyali teleskopun görüş alanından geçen bir uydudan ayırt edecek özellik yok. Herşey düşünüldüğünde, SETI açısından pek ilgi çekici değil.” diyor. Ve ekliyor;

arecibo_observatory_aerial_view
Arecibo Radyo Teleskopu. (H. Schweiker/WIYN and NOAO/AURA/NSF)

“Tabi medyaya duyuruldu. Muhabirler ne olduğunu anlayabilecek altyapıya sahip değiller. Medya konuyu ele aldığı için herkes bununla ilgilenecek. ATA ilgileniyor. Breakthrough‘un ilgileneceğini tahmin ediyorum. Birileri Arecibo ile bakacak, bizler de bu işle ilgilenmek durumunda kalacağız. Ve hiçbir şey bulamayacağız. Bunu ilk defa yapmıyoruz, ve işlerin nasıl yürüdüğünü biliyoruz.”

Gerçekten de yakın zamanda Allen Radyo Teleskopu’yla bölge devamlı olarak tarandı ancak benzer bir sinyale tekrar ulaşılamadı.

Alınan bir sinyalin inandırıcı olabilmesi için;

  • Sürekliliği olması ve farklı gözlemlerde aynı noktadan kaynaklanması
  • Sadece bir noktadan geliyor olması
  • Tekrar gözlemlenmek istendiğinde hala orada olması
  • Frekans, periyod ve gecikmesinin bildiğimiz radyo parazitleriyle uyuşmuyor olması
  • Doppler Kayması oranının yıldız sisteminin frekans kararlığına uyması
  • Sinyalin özelliklerinin (bant genişliği, kodlama vs.) zeka belirtileri göstermesi gerekiyor.

Yine Korpela’ya göre bu sinyal yukarıdaki özelliklerin hiçbirisini içermiyor.

Nötron yıldızlarından yayılan dalgalar da zaman zaman Dünya dışı medeniyetlerin sinyalleri olarak düşünülüp kafaları karıştırabiliyor.

Güneş Benzeri

afaf
Bir sanatçının gözünden yabancı bir yıldız sistemi

Sinyalin bu kadar heyecan yaratmasının sebeplerinden biri de HD 164595’in özelliklerinin bizim Güneş’imizle neredeyse aynı olması. Herkül Takımyıldızı’nda bulunan yıldız Güneş’ten yalnızca %1 daha hafif, sadece 100 milyon yıl genç ve element kompozisyonu da oldukça benzer.

Yıldızın yörüngesinde Neptün benzeri bir de gezegen (HD 164595 b) bulunuyor. Ancak bazı astronomlar etrafta, yaşanabilir gezegenleri arayan NASA’nın Kepler Teleskopu gibi teleskoplar tarafından henüz keşfedilmemiş belki daha küçük, karasal gezegenler de bulunabileceğini düşünüyorlar.

Mesafeleri Aşmak Pek Kolay Değil

Evren gerçekten de çok büyük ve bizim uzayda varlığımıza dair isteyerek ya da istemeden bıraktığımız işaretler bununla kıyaslandığında henüz çok küçük bir bölgeye yayılmış durumda. Birileri varlığımızı farketmiş olsa ve iletişim kurabilmiş olsak dahi seyahat etmek o kadar kolay değil.

Yukarıdaki örnekten yola çıkarsak, 95 ışık yılı evrenin, hatta kendi galaksimizin boyutlarıyla kıyaslandığında pek de uzak değil gibi duruyor ama mesaj göndermek ve cevap almak için geçmesi gereken süre bile toplamda 190 yıl. Üstelik devasa yıldızlararası mesafeleri aşmak için gereken hızlara ulaşabilecek ya da böyle bir yolculuğun etkilerinden korunabilecek teknolojik düzeye henüz ulaşabilmiş değiliz. Çok yüksek hızlara ulaşabildiğimizi farzetsek bile bu sefer karşımıza Einstein’in kuramları çıkıyor. Biraz açmak gerekirse; 95 ışık yılı uzaklıktaki bir yıldıza doğru ışık hızının %99.999…’u hızda yola çıkarsak, oraya vardığımızda bizim için 95 yıl geçmiş olacak ama bizleri bekleyen dostlarımız ve geride bıraktığımız Dünya’mız için geçen süre bundan çok çok daha uzun olacaktır. Yani oraya vardığımızda belki de mesajı gönderenler artık orada olmayacaklar.

Arayışa Devam

Tabi uzaylı dostlarımız gerçekten varlarsa ne gibi teknolojilere sahip olduklarını kim bilebilir ki? Belki de bizim bildiğimiz fizik kurallarını değiştirmenin yollarını bulmuşlardır ve gönderdikleri mesajlara bir türlü cevap alamadıklarından bizi ziyaret edip bizzat merhaba demek için yola çıkmışlardır.tzf_img_post

Ratan-600 teleskopu ile elde edilen bu son sinyal heyecan yaratmış olsa da, son açıklamalar ve bilgiler ışığında söylenebilir ki; uzaydaki yalnızlığımızı sona erdirme çabamız ve başka medeniyetler arayışımız biraz daha sürecek gibi.

Kaynaklar:

Business Insider

Cnn

Universe Today

Observer

SETI Institute

Daily Mail

Astronomy Magazine

The Verge