Astrofotoğrafçılık konusunda insanlar tarafından bana sıklıkla sorulan, alışılagelmiş bir sorudur bu. Uzun lafın kısası, Samanyolu fotoğraflarında gördüğümüz kadar yıldızı ya da daha milyarca yıldızı, çıplak gözle göremeyiz. Kameradaki uzun pozlama, en karanlık gökyüzünde bile gözlerimizin algılayabileceğinden çok daha fazla ışık toplayabilmektedir. Ancak bu durum, bize geceleri dışarıda iken o güzel gökyüzü manzarasını göremeyeceğimiz anlamına gelmiyor.
Bu paylaşımda, tek bir fotoğrafı kullandım, fakat ayarlarımı Samanyolu’nu canlı olarak nasıl gördüğümün en iyi haline göre ve kamera ile çekildiğinde nasıl göründüğüne göre ayarladım. Bu görüntüler Ay’dan kaynaklanan ışık kirliliğinin olmadığı sırada ve gezegendeki en karanlık yerlerden biri olan bir bölgede çekildi: Arthur’s Pass, Canterbury, Yeni Zellanda. (özellikle Kura Tawhiti ya da Castle Hill olarak bilinir.)
Uzun Poz Süreleri ve Birçok Fotoğrafın Birleştirilmesi
Kameranın pozlama ayarını, gökyüzünü çıplak gözle gördüğüm halin en yakın haline benzer bir ışık seviyesine ayarlayıp Samanyolu’nun fotoğrafını çektim. Buna rağmen hala gökyüzündeki pek çok ayrıntıyı görebiliyorsunuz – çokça yıldız ve Samanyolu’nun büyük yapısı, Samanyolu’nun merkezi dahil. Yine de, insan gözünün doğası gereği, doğrusal olarak yıldızlara bakıldığında yıldızları tek renk olarak görmekteyiz – Eğer karanlıkta Samanyolu’na çevresel olarak bakarsanız, daha az keskinlik görürsünüz, fakat daha çok renk görürsünüz. Daha da önemlisi ise, daha sönük yıldızlar görünür halde olur. Bulunduğum yer düşük seviyede ışık kirliliğine sahip de olsa harika bir yerdir. Özellikle de çok az seviyede ışık kirliliğine sahip ya da tamamen ışık kirliliğinden yoksun bir yere daha önce hiç gitmediyseniz, geceleri gökyüzünü seyretmek için burası muhteşem bir yerdir.
Canon 70D kameram ve Sigma 18-35mm f/1.8 DC HSM lensi ile – 10 saniyelik poz süresi, f/1.8, 18mm, ISO3200 kamera ayarlarıyla – bir anda Samanyolu’nu belirgin bir şekilde, çok daha sönük yıldızlarıyla ve çok daha renkli haliyle görebilirsiniz. Samanyolu’nun yapısını açıkça görebilirsiniz ve yer manzarasından da biraz detay görmeniz mümkün olur. Gökyüzüne nazaran yerdeki yapılar, kontrast farkından dolayı daha sönük gözükür.
Yazılım Desteği
Bu görüntüde ise bir kamera görüntüsündeki görüntü işleme ile nasıl farklılıklar yapılabileceğini gösterdim. Bu işlemler Lightroom ve Photoshop ile uygulandı, fakat siz istediğiniz benzer programları kullanarak da aynı işi yapabilirsiniz. Renk düzeltmesini (color correction) ayarlamak için pozlama ayarını (exposure level) yükselttim ve beyaz dengesiyle (white balance) oynayarak morumsu renkleri elde ettim – biraz da gürültü giderici (noise reduction) kullandım ki arazide oluşan gürültüyü ortadan kaldırabileyim – . Biraz lens düzeltme ayarı (lens correction) yaparak Sigma 18-35 lensinden kaynaklanan doğal bozulmayı ortadan kaldırdım. Eğer bir şehre gidip, RAW formatında çekim yaparsanız (ki öyle de yapıyor olmalısınız!) bulunduğunuz konumdaki ışık kirliliğinden kaynaklanan yoğun ışıktan dolayı elde ettiğiniz fotoğrafın tamamen tahrip olduğunu göreceksinizdir. Bu yüzden göz alıcı bir şekilde Samanyolu fotoğrafı elde edebilmek için, olabildiğince şehir ışığından yoksun ve karanlık yerlerden çekimler yapmanız gerekmektedir.
Bu yazı, ekanttakephotos.com sitesindeki “Can you really see all those stars with the naked eye?” paylaşımının Türkçe çevirisidir. Paylaşılan bu yazıdaki görseller de yine kendisine aittir.
Kendisinin “Astrofotoğraf” üzerine yaptığı çalışmaları takip etmek için buraya tıklayınız.
KAYNAK: Ekant Take Photos – Can you really see all those stars with the naked eye?